"Obezite tedavi edilebilir ve edilmelidir." Terapiye daha fazla erişim için yeni fırsatlar

• Varşova Tıp Üniversitesi 3. Dahiliye ve Kardiyoloji Kliniği Başkanı Prof. Artur Mamcarz, obezitenin tedavi edilebileceğini ve edilmesi gerektiğini söylüyor.
• Polonya Obezite Tedavisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Polonya Holistik Tıp Derneği Başkanı, terapiye daha fazla erişim için yeni fırsatlardan bahsediyor
• Obezitenin 200'e yakın farklı komplikasyona yol açtığını, vücudun hemen hemen her sistemini etkilediğini, sağlık ve yaşam açısından ciddi tehdit oluşturduğunu hatırlatıyor.
• Obezitenin - iddia ettiği gibi - tedavi edilmesi gerekiyor - özellikle de giderek daha fazla etkili araç mevcut olduğundan

Profesör Artur Mamcarz'ın da belirttiği gibi obeziteye ilişkin algı yıllar içinde değişti.

"Tarihsel olarak insanlar yiyecek elde etmek için çok çaba sarf etmek zorundaydı: avlanıyor, meyve ve mantar topluyor ve toprağı işliyorlardı. Tüm bunlar önemli bir fiziksel çaba gerektiriyordu. Dahası, kaynaklar sınırlıydı. Medeniyetin gelişmesi ve çeşitli ulaşım ve teknolojik gelişmelerin ortaya çıkmasıyla durum değişti, ancak her şeyden önce ucuz, erişilebilir, yüksek oranda işlenmiş ve yüksek kalorili gıdalar önemli bir rol oynadı," diye hatırlatıyor uzman.

"Bugün, av peşinde koşmak yerine akıllı telefonlarımızı çıkarıp evimize yemek siparişi veriyoruz. Tek bir adım bile atmamıza gerek kalmıyor. Bu yaşam tarzı, metabolik bozuklukların ve diyabet, hipertansiyon , koroner kalp hastalığının yanı sıra, başlangıçta söz konusu bozukluk ve hastalıklara eşlik eden istenmeyen bir semptom olarak algılanan aşırı kilo ve obezitenin de artmasına yol açtı; bunlar başlı başına bir sorun olmaktan çok, kozmetik bir kusurdu." diye ekliyor.

"Obezite hastaları 'görünmez'di. Bugün obezitenin etkili bir şekilde tedavi edilebilen ve edilmesi gereken bir hastalık olduğunu biliyoruz," diye açıklıyor Prof. Artur Mamcarz.

Obezitenin 200'e kadar komplikasyonu

Uluslararası Hastalık Sınıflaması'nda E66 koduyla sınıflandırılan obezite , vücudun hemen hemen tüm sistemlerini olumsuz etkiliyor.

Obezitenin, başta atriyal fibrilasyon olmak üzere kalp ritmi bozuklukları için bir risk faktörü olduğu ve tedavi edilmediği takdirde iskemik inmeye yol açabildiği bilinmektedir.

Obezite aynı zamanda ateroskleroz, yağlı karaciğer hastalığı, diyabet, uyku apnesi, birçok kanser (meme kanseri dahil) için risk faktörüdür , kas-iskelet sisteminin dejeneratif durumlarının nedenidir, nefrolojik bozukluklar ve ruhsal bozuklukların gelişimine zemin hazırlar.

Obezite 200'e yakın farklı komplikasyona yol açar. Vücudun hemen hemen her sistemini etkileyerek sağlık ve yaşam için ciddi tehditler oluşturur.

"Bu bağlamda, biz klinisyenler olarak, sözde beden olumlamasıyla ilgili her türlü hareketi bir tehdit olarak algılıyoruz; özellikle de Polonya'daki çocuklar ve genç yetişkinler Avrupa'nın en hızlı kilo alma oranına sahipken. 10, 20, 30 veya daha fazla kilolu hastaları "evcilleştirmeye" çalışmak yerine, hastalara etkili bir tedavi sunmak, aynı zamanda olumlu öz algılarını desteklemek ve öz saygılarını geliştirmek istiyoruz. Modern tıpta bu alanda birçok seçenek var," diye vurguluyor Prof. Artur Mamcarz.

Görünmeyen Hasta mı? Obezite Bugün Etkili Bir Şekilde Tedavi Edilebiliyor!

Uzmanlara göre, yıllar geçtikçe obeziteye ilişkin algının yanı sıra, tedavide kullanılabilecek yöntemlerin yelpazesi de değişti.

"Özellikle ileri ve uzun süreli obezitede, hastanın vücudundaki hormonal değişikliklerin o kadar belirgin olduğu ve 'daha az ye ve daha fazla hareket et' gibi önerilerin etkili olma olasılığının düşük olduğu biliniyor. Hasta daha az kalori tüketmesi gerektiğini biliyor, ancak bu önerilere uyamıyorsa bunun ne faydası var? Yaşam tarzı değişiklikleri tedavinin her aşamasında çok önemli olsa da, cerrahi müdahalelerin veya farmakoterapinin gerekli olduğu durumlar da var," diyor Prof. Artur Mamcarz.

Obezite tedavisinde güncel standartlar; yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme inançları üzerinde çalışma ve her hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre uyarlanmış farmakolojik veya cerrahi yöntemler gibi davranışsal yöntemleri içeren disiplinler arası tedaviyi kapsamaktadır.

Profesör Artur Mamcarz'ın da belirttiği gibi obezite tedavisinde kullanılan farmakoterapi alanında özellikle önemli ilerlemeler kaydedildi.

"Diyabet ve sonrasında obezite tedavisinde kullanılan ilk ilaçlardan, etkili olmalarına rağmen bir dizi yan etkiye neden olan ilaçlara kadar, kullanılan ilaçların güvenli, etkili ve hastalar tarafından iyi tolere edildiği bir aşamaya ulaştık. Bazı farmakoterapi türleri, ilacın haftada bir kez enjeksiyon yoluyla uygulanmasını içerir ve bu da hem hormonal sistemi hem de hastanın tokluk hissini ve iştah düzenlemesini etkiler. Bu nedenle, bu tür ilaçların etkileri çok yönlüdür ve uygulama şekli hastalar için uygundur," diye açıklıyor Profesör Artur Mamcarz.

Obezite tedavisi için terapilerin daha fazla bulunması

Obezite için farmakoterapinin geliştirilmesi, birçok hastaya etkili bir tedavi umudu sunmaktadır. Ancak, şu anda finansal kısıtlamalar, farmakoterapinin kullanımını engelleyebilmektedir.

"Obezite tedavisinde modern ilaçlarla yapılan tedavinin aylık maliyeti yaklaşık 1.000 zloti veya daha fazladır. Bunun birçok hane için önemli bir masraf olduğunun farkındayız, bu nedenle bir hastanın tedaviden elde edebileceği faydalara tamamen ikna olsak da, tedaviyi uygulama kararını her zaman hastaya bırakıyoruz," diye açıklıyor Prof. Artur Mamcarz.

Mayıs 2025'te Gedeon Richter Plc. ve Adalvo Ltd., GLP-1 reseptör agonisti semaglutide eşdeğer bir ürünün ortak geliştirilmesi ve potansiyel olarak gelecekte ticarileştirilmesi için bir anlaşma duyurdu. Bu, metabolik bozuklukların tedavisini daha erişilebilir hale getirmek için bir fırsat sunuyor.

"Orijinal ilaçların patentleri sona erdikten sonra jenerik ilaç üretme mekanizması standart bir piyasa uygulamasıdır. Örneğin, bugün ilaç piyasasını hipertansiyon ve çeşitli kardiyovasküler hastalıklar gibi yaygın rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan çeşitli jenerik statinler, ACE inhibitörleri ve beta blokerler olmadan hayal etmek zor. Modern ilaçların jenerik formlarının obezite tedavisinde kullanılması ihtimali, daha fazla hastanın etkili tedaviye erişme fırsatına sahip olacağı anlamına geliyor," diyor Profesör Artur Mamcarz.

Bunun, obezitenin artan görülme sıklığına ve etkili kilo yönetimi çözümlerine olan talebin artmasına işaret eden epidemiyolojik öngörüler ışığında önemli olduğunu da ekliyor.

Telif hakkıyla korunan materyal - yeniden basım kuralları yönetmelikte belirtilmiştir.